Almanya markaları… Volkswagen, Mercedes, BMW, Bayer, Allianz, Puma, Adidas, Audi, Deutz, Siemens, T-Mobil ve diğer büyük markalar… Almanya’nın Dünya’nın her yerinde bilinen, kullanılan yüzlerce markası var. Futboldaki markaları ise Bayern Münih ve Borussia Dortmund. Türkiye’de de binlerce seveni olan bu iki kulüp 7 Kasım’da 127. Kez karşılaşacaklar. Şimdi gelin bu büyük markanın; “Der Klassiker” in hikayesine göz atalım.

DORTMUND

Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde, Ruhr bölgesinde bulunan 600.000’e yakın nüfuslu Almanya’nın 7. büyük şehridir Dortmund. İçinde bulundurduğu tarlalar, parklar, korular, yeşil alanlarla bölgesinde “Yeşil Metropol” ünvanını almayı hak etmiştir. Tabiki Ruhr Bölgesi’nde olmasından ötürü kömür ve demir işletmeleri de oldukça gelişmiştir. Tarihi, Cilalı Taş devrine kadar uzanan şehir, günümüzde ekonomik imkanlar ve farklı kültürler bakımından oldukça zengin. Nüfusunun %35’i göçmenlerden oluşmakta. Göçmenlerin büyük bir çoğunluğu Türk, Suriye, Fas, Polonya, Rusya ve Balkan ülkeleri kökenli. Ayrıca Dortmund, Trabzon şehiriyle de “Kardeş Şehir”.

Alman kültüründe önemli bir yeri olan bira, Dortmund’da da özellikle çok önemli. Çek Cumhuriyeti’nin Plezen kentinde üretilen Pilsner biralarından esinlenerek yapılan Dortmund üretimi biralar Dortmunder Export olarak biliniyor. İhraçlarına Westphalia Eyaleti’nin şehirleriyle başlayan Dortmunder Export, bugün Kanada’dan, İrlanda’ya, İsveç’ten, Hollanda’ya bir çok ülkede farklı tarzlarda üretiliyor.

MÜNİH

Bavyera’nın en büyük şehri ve başkenti, Almanya’nın en büyük üçüncü şehri; karşınızda 1.4 milyon nüfuslu Münih. Bavyera Alpleri’nin kuzeyinde, İsar Nehri’nin kıyısında kurulan Münih doğası ve mimarisiyle de ayrı bir dünya. Yüksek yaşam standartlarıyla göçmenlerin rüyalarını süslüyor. Şehrin kuruluş tarihi MS 1158 olarak kabul edilir. Almanca ismi “München”ın anlamı “Keşişlerin Yeri” olmasından anlaşılacağı gibi şehrin armasında rahipler vardır. Ayrıca Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu’nun renkleri olan siyah ve altın sarısını üstünde taşır.

Bavyera kültürünün ve eski rahip geleneklerinden gelen beyaz bira “Weisßbier”nın Dünya’da tanınmasını sağlayan şehrin önemli simgesi Oktoberfest’in dışında Münih; BMW, MAN, Siemens gibi markaların genel merkezlerine ve Google, Microsoft gibi uluslararası şirketlerin de Almanya ofislerini içinde bulundurmaktadır. Münih ayrıca Münih Teknik Üniversitesi’yle birlikte Dünya’da eğitimde de önemli bir markadır. 1.4 milyon nüfusun 300.000’i çoğunluğu Türk ve Balkan kökenli göçmenlerden oluşan şehirde, kültür oldukça zenginleşmiştir. Ayrıca Münih, Azerbaycan’ın başkenti Bakü ile kardeş şehirdir.

55 YILLIK BİR HİKAYE: Der Klassiker

İki şehride ufaktan tanıdığımıza göre gelin ufaktan Borussia Dortmund – Bayern Münih rekabetini tanımaya başlayalım. Almanya’nın en büyük, en heyecanlı derbisi olmayı elde eden bu derbinin tarihi 1965’e dayanıyor ama bu rekabeti 18. ve 19. yy’a kadar götürmek mümkün. İyi de 1900 yılında kurulan Bayern Münih ile, 1909 yılında kurulan Borussia Dortmund’un rekabeti nasıl oluyor 18. yy’a kadar dayanabiliyor? Şifre, iki şehrin arasındaki tarihsel çatışmada. Borussia Dortmund’un başındaki Borussia’nın Latince’de ki karşılığı: Prusya. 18. ve 19. Yy Alman İmparatorluklarından en büyük devlet Prusya’ydı. Bir diğeri de kim olsun istersiniz… Bayern Münih’in başındaki Bayern kelimesinin temsil ettiği Bavyera’nın topraklarını kapsayan Bavyera Krallığı. Tarihsel çatışmanın yanında Münih’in zengin bir bölge olmasına karşılık, Dortmund işçi sınıfının yoğun yaşadığı bir bölge. Zıtlıklar böyle olunca bu rekabetin tadına da doyum olmuyor elbette.

Tarihte toplam 126 Der Klassiker maçı var. Bu maçlarda Bayern’in ezici bir üstünlüğü var. 62 galibiyetli Bayern, 34 galibiyetli Dortmund’a 28 maç fark atmış durumda. Geriye kalan 30 maçta doğal olarak berabere sonuçlanmış. Dortmund’un ev sahibi olduğu maçlarda durum biraz farklı. Bayern’nin 21 galibiyeti varken, Dortmund’un 23 galibiyeti var. 19 maçta berabere sonuçlanmış.

Ezeli rekabetin en farklı skoru tahmin edeceğiniz gibi Bayern Münih’e ait. 1971-1972 sezonunda BvB en kötü günlerini yaşarken ezeli rakibine 11-1 yenilerek tarihe geçmişti ve sezon sonunda Dortmund küme düşmüştü. O günü yaşayan Dortmund taraftarlarında büyük bir psikolojik travma yaratmış olması gerek…

Dortmund-Bayern rekabetinin en özel anılarından biri pek de uzak olmayan bir tarihte 2005’te yaşanmıştı. 2001/2002 sezonunu şampiyon tamamlamasına rağmen 2004-2005 sezonunun sonuna gelindiğinde iflasla karşı karşıya kalan Dortmund’u, ezeli rakibinin verdiği 100.000 €’luk borç kurtarmıştı.

Dortmund’un iflastan dönüp Klopp dönemiyle yeniden doğuş geçirmesi, bu doğuşun Bayern’nin finansal gücü tarafından adeta çökertilmesi, Klopp’un Liverpool’a gitmesiyle açılan makas derken; Dortmund, Bayern için şampiyonluk yolunda “Bayern taraftarı son haftalarda rahat uyuyamasın” rolüne geçmiş durumda. Umarım Favre’nin gidişi ve daha doğru bir isimin gelişiyle birlikte yeni yapılanmanın ardından Dortmund 4-5 yıl içerisinde bu rolünden sıyrılıp, ekonomi ve sportif başarıda büyüme adımlarını atar.

127. DÜELLO

Benim için yeri hep farklı olan ve hep öyle kalacak olan Der Klassiker karşılaşması 2013 yılında oynanmıştı. UEFA Şampiyonlar Ligi finalinde İngiltere’nin başkenti Londra’da Wembley’de karşılaşan BvB ve Bayern Şampiyonlar Ligi Finali’nde karşı karşıya gelen iki Alman kulüp olma ünvanını kazanırken, Şampiyonlar Ligi Şampiyonu ünvanını da 2-1’lik skorla Bayern kaznmıştı.

Şimdi gelelim Cumartesi günü oynanacak olan 127. karşılaşmaya… Derbilerin favorisi olmaz denir. Katılıyorum ama sezona başlangıcına, yakaladığı tempoya bakarsak Bayern yine favori. Derbinin seyircisiz olmasıysa üzücü. Sezona istediği tempoyla başlayamayan  -burada sonuçları değil, sahadaki oyunu kastediyorum- Dortmund için işler zor. Meunier’in performansı yeterli olacak mı, Favre; Dahoud ile başlarsa son haftalarda ne kadar iyi performans göstermiş olsa da onun fiziği yeterli olacak mı merak ettiklerim arasında. Haaland ve Lewandowski rekabeti bu maçla ayrı bir boyutta kazanacaktır. Her ne olursa olsun keyifli bir derbi bizi bekliyor bence. Şimdiden herkese iyi seyirler…