Leipzig, Gladbach’ı son dakikada mağlup edip takibi sürdürürken Schalke yine sportif yönlerdense magazinsel tarafıyla yine haftaya damga vurdu. Geçen yılın 2.si ve hatta neredeyse 1.si Leverkusen ise Avrupa kupalarına katılımı bile tehlikede.

Werder Bremen – Eintracht Frankfurt

Titan Bayern’i yenen Hütter, Bremen deplasmanında haftaya başlarken yedeğe geçen Toure ve Jovic ve kart cezalısı Ndicka yerine Durm, Silva ve Sow ile başladı. Ndicka’nın yokluğunda Hasebe daha önceki maçlarda da ara ara izlediğimiz 3’lü tandemin ortasına geçerken Durm da Rode’nin yanında ikinci 6 olarak oynadı. Ev sahibi Kohfeldt ise Bittencourt yerine Schmid’i aldı. Frankfurt ilk dakikadan itibaren o kadar hücuma kanalizeydi ki sol ve sağ stoperler de çizgiye geçip bek gibi oynadılar ve emniyet için geride Kamada kalırken bazen Hasebe ve Sow ona eşlik etti. Bremen’i kendi yarı sahasından uzunca bir süre çıkartmadılar. Duran toptan buldukları pozisyona ek olarak çok fazla ön baskıyla top kazanıp imkan buldular. İlk golde kornerde alan savunması yapan Bremen’e karşı Silva çok rahat hareket edip pozisyon hazırladı. Üzerine yine ilk bölümde Friedl ile kontrollerinde olan bir topta Silva’nın araya girip topu çalıp kaleyi denemesi utanç verici bir görüntüydü. İlk net pozisyonları ofsayt sebebiyle gol sayılmasa da o da savunmadaki oyuncuların geç dönmesi sonucu oldu. Orta sahada kaybedilen topta Hinteregger geç kalınca Hasebe hamle yaptı ve savunmadan 2 adam birden düştü. Kanat bek olan Durm geriye iyi bir sprint attı ve bir nevi yedek plan gibiydi. Frankfurt’un flaş startına rağmen Hinteregger’in bu maçı çok cepte görüp fazla ileri çıkmasından dolayı oraya atılan uzun paslarda takım zor duruma düştü ve Hasebe onun açığını kapatırken daha fazla gedik açıldı. Topa sahipken daha organize olan bir takım olsa bu hataları değerlendirirdi. Rashica ile de direğe takıldılar hatta ve rüzgarın yönü ilk yarının sonuna doğru biraz Bremen’in arkasından Frankfurt kalesine doğruydu. 2. yarı Kohfeldt’in de soyunma odası konuşmasının etkisiyle belki Bremen daha kalabalık ve daha ofansifti ve ilk ara pasta Kostic’in kesemediği topta Gebre-Selassie golü attı. Kohfeldt ısrarla kanat beklerini gizli forvet gibi kullanıyor. Daha önceki haftalarda bunu Agu ile yapmıştı. Golden sonra Frankfurt bastırsa da kapılan toplarla Bremen de etkili oldu. Eggestein’ın ara pasında Sargent, Trapp ile baş başa kaldığı pozisyonda köşeye vurup takımını öne geçirdi. Bu savunma arkasındaki boşluklar maç boyunca Frankfurt’un başına bela oldu ve ofsayt kuralı ile VAR olmasa Bremen farkı daha da arttırabilirdi. Her ne kadar goller sayılmasa da bu savunma arkasına sarkışlar Frankfurt adına endişe vericiydi. Bir diğer sıkıntı ise Bremen skoru koruya bilen ve disiplinli kapanan takımlardan. Defansta disiplinli biçimde bekleyip sadece atak yapan topu dolaştırıp yorulan takımlara karşı kontralarla farkı da arttırabiliyorlar. İlk yarıda çizgiyi iyi kullanan ve ceza sahasına bilinçli toplar atan Frankfurt, özellikle 2. golden sonra bu topları hedefsiz ortalarla ceza sahasına kullanınca Bremen’e sadece bitiş düdüğüne kadar karşılamak kaldı ve onlar da bunu yaptılar. Göze hoş gelen bir futbol oynamadılar ama anları iyi değerlendirdiler. Hütter ise kenar stoperlerle de oyunu ileride kurmak isterken verdiği boş alanların bu kadar başına dert açacağını belki de tahmin etmemişti.

Bayern Münih - Köln

Frankfurt mağlubiyeti sonrası Lazio deplasmanında moral bulan Bayern’de Flick o maçta oynayan Coman yerine Choupo-Moting ile başladı. Gisdol de Ehiziboue yerine son haftalarda kesik yese de sonradan girip iyi performans gösteren Salih Özcan’a şans verdi. Maça Bayern beklendiği gibi topa hakim başlarken ilk etapta 3. bölgede istediği gibi oynayamadı. Chupo-Moting, Coman yerine sol hücumcu olarak oynasa da çizgiden ziyade daha iç koridorda oynadı. Flick’in planı ceza sahasında bir forvet gibi kullanmak gibi görünüyordu. Atılan golde Lewandowski, kendini marke edenlerde yayda kalıp Goretzka’nın ceza sahası dışından gönderdiği topta Sane ve Moting forvet gibi pozisyon aldılar. Bir diğer pozisyon değişikliği Süle içindi. Onun için de aklıma gelen, onu sonraki sezonlarda hem bir stoper hem de sağ bek alternatifi olarak kullanmak olabilir. Yedek bir sağ bek almak külfetli ve Sarr’ı bu amaçla alsalar da verim alamadılar. Süle’nin o pozisyona alışması hem Süle hem de takıma katkı sağlayabilir ve yine 3’lü defansa döndüğünde sağ stoper oynayabilir gibi. Maça dönersek Goretzka öndeki 3’lüye yakın oynadı ve hem onlara pozisyon hazırlarken hem de kendisi de pozisyonlar buldu. Bunu zaten sezonun ilk yarısında bolca görmüştük. Lewandowski de biraz daha geri çekilerek prese katkıda bulunurken toplar kazandı. 2. golde o pas arası yapıp topu kazanıp Goretzka’ya aktardı. O da adam eksiltip asisti yaptı ve Lewandowski muhteşem sezonuna bir gol daha ekledi. Köln’ün bu duruma verebilecek hücum adına pek bir cevabı yoktu.3. bölgeye gidemediler ve genelde Dennis’e uzun oynadılar. Kanat bekler daha çok bek gibi kalarak defansta kaldı. İlk yarıda rahat bir görüntü veren Bayern 2. yarıda önce rakip sahada top kaybedip Köln’ün kendi ceza sahasına topu taşımasına engel olamadı. Bu topu kazanıp kendi ceza sahalarında topla oynarken bocalayınca araya giren Skhiri farkı 1’e indirip maça heyecan getirdi. Köln önde daha istekli baskı yapıp toplar kazandı ve daha çok adamla ileri çıktı. Orta sahaları da rakip kaleye daha yakın kurulmaya başlandı. Durumu gören Flick, Müller hamlesi ile tekrar denge getirdi ve onun ara pasında Lewandowski bir gol daha atarak übermenschliğini kanıtlayacak gol sayısı hanesine 1 gol daha ekledi. Maçı koparan Bayern, kendini eko moduna alırken kaptıkları toplarla geçiş hücumuna çıktılar sonradan giren isimlerin dahil olduğu pozisyonda Coman kanat bekle iletişimi olmayan 3’lü tandemin sağ koridoruna topu attı, sol bek Hernandes içeri çevirirken Gnabry golünü attı. Goretzka yine aynı noktayı bu sefer havadan bir topla kullanırken yine o koridorda Gnabry bu sefer kafa ile golü attı. Müller’in girişi ile oyunun aldığı yön onun bu takım için ne kadar önemli olduğunu gözler önüne serse de onun yokluğunda ve de varlığında Goretzka da takıma büyük katkı sağladı. Ayrıca Flick’in Moting ve sağ bekte Süle ısrarı belki de hücum aksiyonları olarak o kadar ısırgan olmayan Köln olduğu için tuttu ama ilerideki maçlarda da Müller döndükten sonra Moting’i 11’e sürer mi bilinmez. Köln ise relegasyon noktasının üzerinde bu haftayı bitirmeyi garantilediler ama önlerinde hala 11 hafta var.

Borussia Dortmund – Arminia Bielefeld

Pozisyonu tartışılsa da Ruhr derbisini kazanan Terzic, Brandt ve hasta olan Delaney yerine Bellingham ve Reyna 11’de başladı. Diğer tarafta ise Neuhaus, Vlap’ı kenara alıp yerine Cordova ile başladı. Dortmund daha önce olduğu gibi çizgi oyuncuları ile iç kısma penetre etmeye çalışsa da Bielefeld defansı ilk etapta konsantreydi. Reus forvet arkası gibi olsa da o da bazen sola kayarak pozisyon değiştirdi. Guerreiro da ataklara daha önceki maçlarda olduğu gibi katıldı ve ceza sahasına dahi girdi. Bielefeld ise uzun toplarla Klos ve Cordova’yı aradı ve Ortega yine degajları ile bu oyuna geriden katkı sağladı. İlk yarıda en net atak, Sancho’nun frikiğinde Ortega’nın çeldiği topun Reus ile buluşmasıdı ama o da direğe nişanlayınca büyük bir şans tepildi. İlk yarının sonuna kadar Bielefeld geride bekledi ve 2. yarı tekrar 3. bölgeye gitmeye başladı ama ilk etapta daha çok bu hafta defansif görevleri üstlenen Dahoud’un ceza sahası dışından vuruşu ile golü buldular. Dortmund bir de bulunan penaltı golüyle rakibine karşı ilk yarıda yapamadığını kısa sürede yaptı. Daha sonra Bielefeld tarafında hamlelerle Neuhaus risk alsa da aksine bu sayede Dortmund daha fazla alan buldu. Reinier girer girmez kendini bir kontranın içinde buldu Sancho’nun ara pasında topu içeri çeviren Haaland bu hafta gol atamasa da Reinier’e asist yaptı. Güle oynaya maçı bitiren Dortmund bir arka arkaya gelen galibiyetlerle kara bulutları biraz dağıtıp belki de Şampiyonlar Ligi potasına tekrar girebilir ve bu kulüp adına ellerindeki yıldız oyuncuları tutabilmeleri için çok önemli. Dahoud ve Morey’in takıma monte oluşuyla defansif olarak daha iyi bir Dortmund var. Bielefeld’de ise Neuhaus hamlelerde oldukça geç kaldı. Geçen hafta iyi performans gösteren Okugawa ve ilk maçından beri sahadaki oyuncuların ortalamasına göre daha kreatif olan Vlap ile başlayabilirdi. Onlar için de zaman akıyor ve her ne kadar rakipleri iddaalı olsa da daha somut bir 3. bölge oyunu gerekiyor. Doan, Vlap ve Okugawa önünde Cordova 4’lüsünü deneyebilir. Klos hava toplarında etkin olsa da maçtan erken düşüyor.

Wolfsburg – Hertha Berlin

Son haftalarda iyi grafik çizen ve bazı çevrelerin 2009’daki şampiyon takımı andırdığı söylenilen Wolfsburg’da Glasner eksiklerden muzdaripti. Cezalı Brooks ve idmanda sakatlanan Brekalo kadroda yer almazken Brooks yerine Pongracic tandeme geçti. Diğer tarafta ise ideal kadrosunu aramaya devam etse de bir yandan antrenman performaslarına göre kadro seçimi yaptığını söyleyen Dardai Leckie, Piatek ve Lukebakio’nun yerine Zeefuik, Darida ve Radonjic’i sahaya sürdü. Wolfsburg ilk dakikadan beri sağ kanattan Mbabu ile daha çok atak başlarken sağ bek bir nevi o kanatta oynayan arka planda bir 8 numara gibiydi ve Baku ile sağ kanadı bolca kullandılar. Baku içe kat edip şutlar atarken bir yandan da duruma göre çizgiye inip topu içeri aktarıyordu. Onun evirdiği topta Klünter kendi kalesine golü attı. Bu tabloya rağmen Hertha önde baskı yaparak aslında Woflsburg’a kolay alan bırakmayıp kazandıkları toplarla Cunha ile pozisyonlar hazırladılar ve konsantre de görünüyorlardı. Bu çizgileri Schalke’ye çok benziyor ama onlar daha uzun süre gol yemeden dayanabiliyorlar gibi. Wolfsburg genel olarak topa sahip oldu ve defansta sağlam durarak beraberlik için yüklenen Hertha’ya net şanslar vermedi. Dardai’nin ileriye yönelik hamleleri ile momentum Hertha’ya doğru biraz kaysa da net şut şansı bulamadılar. En net şanslarında defansta sağ stoper ile bek arasına atılan topta gole yaklaştılar ama Baku engelledi. Hakem ilk başta penaltı dese de Var sistemi ile kararını geri aldı ve Wolfsburglular da bir oh çekti. Baku, Mbabu Gulavogui ile değişitirilince beke geçmiş ve onun yerini Steffen almıştı. Kalan süre de Hertha’ya maçı çevirmesi için yetmedi ve Glasner haftayı kayıpsız kapattı ve takımı tempoyu ayarlayabilen termostat tipi takımlardan biri. Dardai ise ateş hattındaki üyeliğini sürdürdü.

Stuttgart – Schalke

Köln karşısında galip gelen Matarazzo 11’i bozmazken, cadı kazanı gibi kaynayan Schalke’de Gross, yedek Oczipka ile sakatlıkları olan Fährmann ile Boujellab yerine Langer, Mustafi ve Mascarell’e bu deplasmanda şans verdi. Gross’a karşı yeni transferler Huntelaar, Mustafi ve Kolasinac’ın kazan kaldırdığı söyleniyor ve liderlik yapması için getirilen oyuncular takımın patronuna palazlanıyor. Böyle bir ironi zaten anca Schalke’de olurdu. Maça dönersek yine Schalke arzulu başladı ve hatta ilk dakikalarda net bir pozisyonu soldan çevrilen topta Harit ile buldu ama altıpasta boş Hoppe’ye atmak yerine Harit, adam eksilttikten sonra özgüveni ile topu Kobel’in üzerine vurarak kullandı veya kullanmaya çalıştı. 5 dakikadan az bir sürede bu kararının nasıl büyük bir hata olduğunu ona anlatacak Stuttgart’ın dominasyon süreci başladı. Kornerden Endo ile öne geçtiler. Arka direkteki istikrarlı Japon oyuncu çok rahat bir vuruş yaptı. Ondan sonra yedikleri baskıyla pozisyon ardına pozisyon geldi ve çoğu kanattan çevrilen toptandı. Ne bu kanattan gelen pasları kesebildiler ne de ceza sahasında karşılayabildiler. 2. gol 1. golün asimetriğiydi ve kornerde yine arka direkte Endo rahat biçimde vuruş yaparak 2. golünü attı. 3. golü de maçın yıldızı korner atışı başlatırken ilk kertede topu uzaklaştırsalar da bir sonraki ortada kule Kalajdzic uzak direğe yollayıp farkı henüz ilk yarıda 3’e çıkardı. Schalke Harit’in kaçırdığı pozisyondan sonra ilk yarı bitmeden ilk kez 39’da koordine biçimde gelebildi. Stambouli’nin sağ koridordan sola Kolasinac’a oynadığı pasta uzaktan şansını deneyen sol kanat bek farkı 1’e indirdi. Mavropanos onu karşılamakta geç kaldı. 2. yarıda Schalke’nin deorganize orta sahasından Stuttgart ortada Castro ve Mangala ile toplar kazanmaya devam etti ve kazandıkları kornerler yine neredeyse penaltı değerindeydi. Tüm organizasyonları tehlike oldu. Bu top kayıplarının sebebi ısrarla ortadan top taşımak istemeleriydi. Kanattan taşıdıklarında aslında daha az pres yiyolardı ama kanat oyuncularına yardım eden pas opsiyonu yaratan isim pek yoktu. Bunu 66’da Suat Serdar yapıp pozisyona da girdi ve farkı da indirme fırsatı yakaladı ve aslında maç boyunca kanat oyuncularına biraz daha yakın oynayıp bu tarz ikili oyunlarla daha fazla pozisyon gelebilirdi ki ilk golde de bunu Stambouli yapmıştı. Yine Suat Serdar bu sefer Harit’e derin bir top attı ve onun düşürülmesi ile penaltı geldi. Schalke hem geriye düşmeden hem de geriye düştükten sonra aslında maça ortak olacak şanslar yakaladı ama bu penaltı da Bentaleb tarafından kullanılamadı. Sonra ancak uzaktan şutlarla şanslarını deneyebildiler. Stuttgart ise yine ileri gerek duran toplar gerekse uzun toplarda marke edilmeyen oyuncularıyla şanslar bulmaya devam etti. Endo’nun ara pasında Klement de markaja girmeyip dönüp güzel bir vuruşla farkı 3’e çıkardı. Schalke bu golle muhtemelen uzatmasız maçın bitmesini isterdi ve Almanya’da 3 farklı durumlarda genelde uzatma oynatılmaz ama hakem oynattı ve bir de Didavi’nin uzaktan füzesiyle Stuttgart 5’ledi ve Schalke Ruhr yenilgisinden sonra burada da 4 farklı mağlup olarak ligde kalma ihtimallerini daha da zorlaştırdı. Yazı yayına girmeden spor yönetim başkanı Jochen Schneider, teknik direktör Christian Gross, kondisyoner Werner Leuthard ve takım idari menajeri Sascha Riether görevden alındı. Kulüp İstiklal’de ıslak hamburger yer gibi personel tüketiyor. O kadar çaresiz durumdalar ki ne yaptıklarını bilmiyorlar. Schalke Türkiye Twitter admini kulübü daha iyi yönetebilir.

 RB Leipzig – Borussia Mönchengladbach

Ev sahibi Nagelsmann geçen hafta kazandığı Hertha maçına göre yedeğe geçen Klostermann, Haidara, Hwang ve (sözde) sakatlığı bulunan Angelino yerine Mukiele, Upamecano, Kluivert ve Nkunku ile başladı. Manchester City’e kaybeden Rose ise yedek oturan Bensebaini, Kramer, Neuhaus, Plea ve Stindl ile sakatlanan Lainer yerine Beyer, Wendt, Wolf, Lazaro, Thuram ve Embolo ile bu maça çıktı. Maçın daha başında Upamecano’nun Embolo’yu gereksiz şarjı ile penaltı geldi ve Gladbach erken öne geçerek umduğundan kolay biçimde maça başladı. Daha sonra bir süre kedi-fare oyunu gibi gözükse de Gladbach orta koridorda kaptığı toplarla ileride etkili oluyordu. Özellikle Embolo kazanılan topları takım arkadaşları hücuma çıkana kadar saklayıp aktarıyordu. Defanstaki Leipzig’in konsantrasyon eksikliği bir gole daha mal oldu keza açılan orta da bomboş kalan Embolo’nun vurduğu kafa, Thuram’ın da katkısı ile kaleye girdi ve bir anda 2-0 öne geçtiler. Sonra da defansta sağlam kalıp rakibe kaleye direkt şut şansı pek vermediler. Angelino’nun rolünü üstlenen Nkunku çizgiden içeri kat etmekte zorlandı. 2. yarı bambaşka bir resim vardı. Oyuna giren Sörloth sol çizgiye geçerken daha önde baskı kurdular ve Gladbach’ın ileri attığı uzun topları toplayıp kendi kalesine iade ettiler. İlk yarıyı Gladbach’a hediye eden Upamecano 2. yarı başka bir motivasyonla çıktı ve ilk golde onun kaptığı topla atak başlarken solda pası alan Sörloth, içerideki Nkunku’ya çok iyi bıraktı. Topun üzerinden atlayıp “dummy” yani manken pası veren Olmo da kendisini marke eden ismi oyundan düşürdü. Bundan sonra Leipzig kaleye gelemiyorsa bile uzaktan şutlarla Sommer’i yokladı. Yine Upamecano’nun getirdiği topta attığı pası Poulsen, Olmo’ya bırakıp pozisyon aldı ve aldığı pasla sol direğe güzel bir vuruş yaparak durumu eşitledi. Geriye kalan dakikalarda Rose müdahaleleriyle oyunu tutmaya çalışsa da topa fazla sahip olamadılar ve gelişigüzel ileri atılan toplar Leipzig’e mühimmat oluyordu. Forsberg’in de girişi ile ileride daha fazla top tutup bilinçli oynadılar ama gol son dakikada açılan ortada ters direkte kafayı vuran Sörloth’tan geldi ve Rose önde başladığı bir maçı verdi. Gladbach’ın esasen bu sezon hem ligde hem de Avrupa’da böyle birkaç maçı var. 2-0’dan sonra kapı kapatılmazsa sonuç böyle olabiliyor. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi skor korumak zor bir iş ve bunu yapabilmeniz için kazandığınız topları şişirmek yerine ayağınızda tutmanız lazım. Geride baskı altında pas yapabilecek yakın oynayıp üçgenler yapabilecek oyunculara ihtiyacınız var. Nagelsmann’ın takımı ilk golden önce iptal olan golde bile ceza sahasında çok çoğaldılar ve karşılarında tedirgin bir Gladbach gördüler. Bunu da maç sonuna kadar kovaladılar.

Union Berlin – Hoffenheim

Geçen hafta Freiburg’da kazanarak alt sıralara gitmeye niyeti olmadığını gösteren Union’da Fischer, Bülter yerine sakatlıktan dönen Kruse ile başladı. Molde’ye elenen Hoffenheim’da ise Dabbur yerine Kramaric yer aldı. Haftalardır Grillitsch’i 3’lü tandemin ortasında oynatan ve fena performans almayan Hoeness bu maçta da onu oraya koydu ama ikili mücadelelerde stoperler kadar tecrübesi olmayınca gereksiz bir müdahale ile penaltı geldi ve o noktanın en iyilerinden Kruse takımını öne geçirdi. Hoeness’in ekibi önde basmaya ve setleri ileride kurmaya devam etti ama bu Union’un uzun paslarını düşününce tehlikeli bir hamleydi. İki takım da aynı formasyonla mücadele ederlerken aynı uzun pasları Hoffenheim daha çok half space koridorlarına oynuyor ve çaprazdan Bebou veya önde kim oynuyorsa o değerlendiriyor. Ama onların en büyük güçleri kapılan toplarla hücum geçişleri. Lenz’in kaptırdığı topta Samassekou ve derinde Kramaric’e iyi oynadı ve onun çevirdiği top Nico Schlotterbeck’e çarpıp ağlara gitti ve sanırım stoperler ile Karius arasındaki iletişim probleminin bir çıktısıydı. Golden sonra ilk yarının bitimine kadar daha çok momentum Hoffenheim lehineydi. Union elde ettiği topları dikine oynayamadı. Ya defansta kendi aralarında horizontal oynayıp bir süre sonra kaybettiler ya da uzun paslar atıp Hoffenheim’a teslim ettiler. Hoffenheim topa sahip olsa da 3. bölgeye topu taşıyamasa da kolay kaybetmedi. Hoeness’te göze çarpan defanstan oyun kurma konusuna odaklanmış oluşu. Hem Grillitsch hem de özellikle sol stoper Richards dikine paslar atarak atak başlatmaya çalıştı. Union 2. yarının başında tekrar ofansif başladı. Pohjanpalo biraz daha geri çekilirken defansa çekildiğinde bazen 5’lenen Hoffenheim’ın defans hattına cepheden geçmek yerine çizgiden toplar çevirerek kalede etkili olmaya çalıştılar. İstedikleri korner ve duran top opsiyonları da çok fazla gelmedi ve az sayıda imkanda da yine etkili oldular. Hoffenheim da son bölüme girilirken Bebou’yu savunmanın arkasına kaçırsa da Bebou bu şansları değerlendirme de cömertti. Yetenekli bir oyuncu ama son vuruş kalitesi maalesef yeterince iyi değil. Pozisyonların kalitesi olarak da genel olarak bakıldığında bu maçı Hoffenheim’ın kazanması beklenirdi. Hatta son dakikalarda bir golleri ince bir ofsaytla iptal oldu ama pozisyonun hazırlanışı çok iyiydi. Baumgartner sırtına kendisini marke eden oyuncuyu alıp geride içeri giren Kaderabek’e topu aktarmıştı. O da güzel bir vuruş yaptı ama gol sayılmadı. Union puanla çıkmak için geride bekledi ve topu tutmaya çalıştı ama ileri atılan toplar yine Hoffenheim’a servisti. Orta alandaki oyuncular pas opsiyonu olmak yerine geri geçince topu başka bir bölgede tutmak mümkün olmuyor. Dabbur ve Adamyan değişikliği daha erken girseydi belki taze ayak olarak Union defansını zorlayabilirlerdi. Onlar adına bu maçtan puanla çıkmak büyük iş. İyi saldıramasalar da iyi savunmaları ile yine de bu puanı hak ettiler.

Mainz – Augsburg

Arka arkaya iyi sonuçlarla Mainz’ı dipten alan Svensson, 11’i bozmazken Herrlich Vargas yerine Hahn’ı tercih etti. İlk 15 dakika topla oynayıp daha organize ataklar geliştiren Augsburg olsa da pasların mesafesi uzayınca Mainz daha fazla top alıp ileri çıktı ve takımı da ileri çıkardı. İbre Mainz’a kayarken son haftalarda göze olumlu çarpan kaleci Zentner hatalı bir pas attı ve Niederlechner doğru zamanda doğru yerde baskı yaparken topu kaptı. Onun Hahn’a attığı topu tecrübeli oyuncu gole çevirdi ve gidişata göre umulmadık bir şekilde konuk takım öne geçti. Yenilen golden sonra Mwene ve da Costa hücumcu kanat oyuncusuna dönüşürken arkalarından Niakhate ve St. Juste de geldi. Arkadaki verilen boş alan maçta henüz ilk yarı bitmemişken riskli bir hamleydi ama bu Svensson’un oyun görüşünü özetler nitelikteydi. 2. yarıda da bundan vazgeçmedi ama Augsburg da kontralara çıkmaya başladı. Herrlich daha garanticiydi keza ataklarda Hahn ve Niederlechner haricinde kanat oyuncuları katıldı. Defansa geçerken 4-4-1-1 veya 4-4-2 gibi görünüyorlardı. Svensson gol gelmeyince 65’te değişikliklerle 4’lü defansa geçti. Tüm bu hamlelere rağmen temposu düşen maçta Mainz net şans bulamadı. Üzerine Herrlich de 3’lü defansa geçip daha konzervatif bir oyun oynadı. Son 5 dakika maçta ivme yükseldi. Önce kontra atakta Gregoritsch’in tek topunda Hahn direğe takılırken kısa bir süre sonra Mainz, ceza sahasına açılan bir ortada Onisiwo ile direğe takıldı. Kalan sürede 3. bölgede somut bir atak bulamayınca ev sahibi, Augsburg 4 hafta sonra kazandı. Mainz’ın oyunu umut veriyor ve hala ligde kalma şansları var. Oyunları alt sıralardaki bir takıma göre gayet cesur ve keyifli.

Bayer Leverkusen – Freiburg

Hafta içinde Young Boys’a elenip Avrupa’ya veda eden Bosz, rotasyona gitti ve Lomb, Dragovic, Sinkgraven, Frimpong, Diaby ve Schick’i kenara alırken yerlerine Grill, Fosu-Mensah, Wendell, Amiri, Gray ve Aalario ile başladı. Union’a kaybeden Streich ise Gulde, Haberer ve Petersen yerine Heintz, Kübler ve Demirovic başladı ve defans 4’lüydü. Başlangıçta Leverkusen daha çok ofansif aksiyonda bulunurken 2 net pozisyonda Florian Müller reflekslerini konuşturdu. İlk yarının genelinde Freiburg doğru anı bekleyip pas aralarıyla atağa çıkmak istedi ama bunu da sık görmedik. Aslında Dortmund maçını andıran bir görüntüydü. Yine o maça benzer biçimde 2. yarının başında orta alana düşen topu Freburg alıp savunma yerleşirken boşluklardan faydalandılar. Burada Höler bunu gerçekleştirirken slalomuyla çizgiye inip Demirovic’e çıkarışı onu da gole yüksek oranda ortak etti. Aynı disipline devam ettiler defansta derin bekleseler de geçiş hücumu kovaladılar ve defanstan çıkarken hata yapmayı seven Leverkusen bir imkan daha verdi. Höfler’in kazanımıyla başlayan atak sağda Schmid’e ulaştı. O, Demirovic’e atarken o ters kanada ceza sahası içine çevirdi. Baskette ekstra pas yapan takım gibi Grifo da kaleye vurmak yerine altı pasta Höler’e bıraktı ve fark 2 oldu. Bosz değişikliklere gitti ve Bailey’i de sola çekti. Bu hamle direkt meyve verdi ve maç boyu sahanın en iyilerinden olan Kübler’e üstünlük kurarak 1’e 1’de geçip boş kalarak golü attı. Streich 3’lü defansa geçiş yapmasının yanında Grifo yerine daha defansif kalacak bir kanat bek olarak Haberer’i aldı. Bosz da çift forvetle alabildiği kadar risk aldı ama Freiburg defansı sağlam durdu. Skoru korumaları gerekirken bile rakip yarı sahada prese devam ettiler. Bu da onları uzun oynamaya sevk etti. Son dakikalarda orta alandaki presi atlatıp yaya kadar topu taşıyabildiler ve Freiburg adına gergin anlar vardı. İleride de topu yeterince tutamayınca Leverkusen şanslar yakaladı ama şansları pek yaver gitmedi ve Freiburg kazanarak Avrupa kupaları umudunu devam etti. Leverkusen ise Şampiyonlar Ligi hayali kurarken Avrupa Ligi’ni bile zora soktu.